Veteran Yargıç: "Küsmüşüz Başarılara"

KÜSMÜŞÜZ BAŞARILARA

Bizimle aynı yıllarda kurulan takımlar Avrupa kupalarında, şampiyonlar liginde final kovalarken, biz hala 3. lige düşmemek için işimizi Allah'a bırakıp dualardan medet umar duruma geldik. 100 yıldır çivi bile çakılmamış kulübümüze arma aşkıyla bağlanmış bizler günlük başarıları büyük zaferler kazanmış sanarak sevinç çığlıkları attık. İşte bu yüzdendir ki müzemizdeki Atatürk Kupası dışında aldığımız en büyük kupa 3. lig şampiyonluk kupalarıdır. Bizimle aynı yıllarda kurulan kulüplerin başına, kuruldukları günden itibaren profesyonel, eğitimli, vizyonu olan kişileri başkan yapıp peşinden gittikleri armayı ehillerine teslim etmiş ve başarıyı yakalamış ve hala bu başarının meyvelerini yemektedirler. O dönem İstanbul'un bir kenar mahallesi olarak bilinen ve insanlarının ancak karınlarını doyuracak kadar para kazandığı ilçemiz de takımını destekleyen, armaya aşık insanlar ancak manevi destek olabilmişler . Hali vakti yerinde olanlar veya sonradan mal mülk edinenlerde sosyal ve lüks yaşam uğruna terk etmiş Beykoz'umuzu. Kulüp başkanları ve İdareciler dahil kimse yarınlara yatırım yapmamış. futbolun endüstriyel bir sektör olacağı bazen sosyal olguları pekiştireceği, bazen tüm dünyanın gündemine oturacağı hiç bir Beykoz'lunun aklına gelmemiş. Nasılsa Sümerbank var demişler, sırtımızı dayadığımız, o günlerin en büyük sanayi kuruluşunun adı artık Beykoz'un spor kulübüyle özdeşleşmiş "Sümerbank Beykoz spor kulübü". Sümerbank ve diğer bir çok sanayii kuruluşunun yükünün devlete ağır gelip özellestirilmesiyle 100 yıllık kulüp kalmış belediyenin yani belediye başkanlarının eline. Her gelen Belediye başkanı kulübü siyasi propaganda aracı olarak kullanmış. Günü kurtaran yatırımlar yapıp tesisleşmeyi ve kurumsallaşmayı hep görmezden gelmişler. 100 yıldır binlerce kişiyi peşinden sürükleyen bu arma sürekli birilerinin sırtında olduğu için bir türlü kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenememiş. Altı boş olarak 100 yılı geçiren kulübümüz bu yıl belediyenin de elini çekmesiyle sine-i millete dönmüştür. Ve gelmiş geçmiş en tücrübeli Başkan olan Zeki Aksunun ellerine verilmiştir. İşte bu nokta Beykoz için aslında bir şans, bir dönüm noktası olması beklenirken, tecrübesine güvendiğimiz Zeki Aksu, gerek şahsına yapılan saldırı ve suçlamalardan, gerek 100 yıllık altı boşluktan gerekse kulübün birikmiş borçlarından dolayı beklenen sıçramayı gösterememiş ve takımı ligin son sırasına oturtmuştur. Şimdi ise tüm beykoz halkının dilinde tek bir cümle var "Zeki Aksu istifa". Zeki Aksu bir risk almıştır tüm Beykoz halkının saygı duyduğu büyük bir risk. 4 trilyon borcu olan ve tüm futbolcularının sözleşmesi bitmiş olan -yani yepyeni bir takım kurulması icab eden- bir kulübün başına geçmiştir. Ama evdeki hesap çarsıya uymayıp gerekli kaynakları yaratamadığında ve birikmiş borc yükünün altında kalkamadığından kulüp beklenen hedeften çok uzaklaşmıştır.
Sezonluk 8 trilyonu bulan işlem hacmiyle bir çok insanın iştahını açan bu bütçe, pusuda bekleyen bir çok muhalif gurubun zaten yaralı olan Zeki Aksu 'yu yıpratma çalışmalarını hızlandırmıştır. Ancak bu muhalif guruplarında Zeki Aksu' ya alternatif sunup, karşısına çıkıp "ben adayım seni istifaya davet ediyorum" diyememesi, Beykoz kamuoyuna hiç bir yeni proje sunamaması, yaptıkları karalama kampanyasında iddia ettiklerini ispatlayamaması ve kulübün başına geçseler dahi aynı Zeki Aksu mantığıyla kulübü yönetecekleri sinyalleri vermesi Beykoz camiasında güven uyandırmamıştır. Kaldı ki Kulübü başarısız olduğu iddia edilen Zeki Aksu'dan alıp başka bir Zeki Aksu'ya vermenin hiç bir mantığı yoktur. Günlük başarılarla avunmuş takımımız koskoca 100 yılı başarı beklentisi ile geçirmiştir. Geçen sezon yakalanan başarının istikrarlı olacağı düşünülüp Bank asya 1. lig hayalleri kurarken yıkılması yine Beykoz halkını Hüsrana iterken artık bilinçli seslerin yükselmesine sebep olmuştur. Bu kulüp artık başarısızlık kredisini doldurmuştur. Kulübü başarıya taşıyacak, kurumsallaştıracak, vizyonu olan A.Ş yapısını ve yönetmesini bilen eğitimli kişilerin artık işin başına geçip, tesisleşme, yatırım yapma ve kurumsallaşma çalışmalarına derhal başlaması gerekmektedir.
Beykoz halkının içinden yetişmiş, Beykozluluğu asla tartışılmayacak, Hepimizin neredeyse çocukluğunu bilen ve şahsını çok sevdiğim Zeki Aksu beklentilere cevap verememiş ve çok yıpratılmıştır. Anadolu Hisarı'ndan Kılıçlı köyüne kadar, Türkiye 'nin muhtelif illerine dağılmış ve yurt dışında yaşayan yüzbinlerce Beykoz'lu artık aynı dili konuşmaktadır "Zeki Aksu istifa". Kitlesini ve camiasını kaybetmiş bir başkanın orada o koltukta olması hem kendisine hem kulube zarar verir ve yeri geldiğinde sorarlar "sen kimin başkanısın". Şunu açıklamakta yarar var, Beykoz halkı aslında Zeki Aksu'ya karşı değil, Beykoz halkı başarısızlığa karşı. Şu an ki puan durumunda açık ara lider olarak yükselme gurubuna çıksaydık ne şuanki muhaliflerden ,ne taraftardan nede camiada herhengi birinden istifa sesi duyabilirmiydik acaba.100 yıldır ha bu sene, ha bidahaki sene derken bir türlü gelmeyen sportif başarıya karşı. Zeki Aksu sadece 100 yıllık birikimin kurbanı olmuştur. Beykoz halkının karşısında artık bir şahıs var seslerini duyurabilecek bir şahıs, kulüp belediye bünyesindeyken hiç bir zaman söylenemeyen çaresizce kabul edilmiş belediye hegomonyasının dilendirilememiş "istifa" seslerinin, yıllardan intikam alarak Zeki Aksu'ya patlamasıdır.
Peki başarı nasıl gelir, Zeki Aksu gitsin, diğerleri gelmesin, belediye karışmasın yada belediye başkanı el koysun, bu kısır döngüyü açacak anahtar yine güçlünün elindedir. Kulübün hisselerini elinde tutan büyük kardeş belediyedir. Bu düğümü de ancak belediye başkanının çözmesi gerekmektedir, ancak yine kulübü belediye bünyesindeki bir restaurantın müdürüne yada yandaş bir belediye başkan yardımcısına "al bizim dönemimiz bitene kadar yönet işte" mantığıyla değil, kulübü belediye ve şahısların sırtından kaldıracak projelerle, konularında bilgili, eğitimli bir komisyon yada yönetim kurarak bütün beykoz halkının güvendiği ve destek verdiği, projeleri olan ve en önemlisi Beykozspor'a gönül vermiş gençlere teslim etmelidir. Başlangıç olarak Beyoğlu Belediyesi'nin Kasımpaşa'ya verdiği otoparklarla Kasımpaşaspor'u belediyenin sırtına yük olmaktan kurtardığı gibi. Belediye bünyesindeki kuruluşlardan bir kaçını yeni kurulması gereken A.Ş. yönetimine devrederek ilk adımı atmalı ve kuracağı yeni yönetim yeni yatırımlarla Beykoz'umuzun önünü açmalıdır.
2010 yılının Tüm beykoz camiasına başarı getirmesini dilerim
Share on Google Plus

About Semt Aşığı

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder