Beykoza siyah en çok 2 Şubatta yakışır.


Beykoz Futbol takımının ve Beykoz'un ünlü ve çok sevilen ismi Kelle İbrahim'in Beykoz Futbol takımının kuruluşunu allattığı sohbeti. Öykü Değerli Beykoz'lu yazar Nazım ALPMAN'ın "Yüz Yıllık Beykoz Öyküleri" kitabından alınmıştır.
KELLE ANLATIYOR
Beykoz'da spor merakı pek eskidir. Sporu toplu olarak yaptırmak isteyen münevverler 1911'de Şark İdman Kulübünü teşkil etmişlerdi, forması sarı-siyah idi. Şimdiki iskele binasının üzerinde hazır spor ile uğraşan İttihat ve Teavün (Birleşme ve yardımlaşma) Kulübü vardı. Şark İdman Kulübünün teşkiliyle (oluşumu) bu kulüp söndü. Şark İdman Kulübünün kaptanı Hidayet Bey, aynı zamanda Mektebi Sanayi Kulübünün de kaptanı idi. Kulüp yavaş yavaş inkişaf ediyordu, (gelişiyordu) Fakat İtalyan Harbi (Trablusgarp Savaş) ile Harbi Umumide (1. Dünya Savaşı) spor şiddetle sarsıldı tabii. Sporun memleket için pek büyük bir ihtiyaç olduğunu bilen belediye memuru Faik, Tacettin, Hakkı, İbrahim ve Nuri Beyler 1918de kulübü tekrar canlandırıyorlar.
1919'da Zindeler Kulübü ismiyle Beykoz'da bir ikinci kulüp daha tesis ediliyor. Beykoz'un içinde iki kulübün yaşayamayacağını anlayanlar, iki kulübü birleştiriyorlar. Birinin ismi diğerinin forması almıyor. İşte bugünkü kulüp o zamandan beri yaşayan kulüptür.
Zindeler Kulübü birçok güzide oyuncu yetiştirmiştir ki, bu oyuncular olimpiyatlara iştirak etmişler ve birçok muvaffakiyet kazanmışlardır. İbrahim Bey 1924 Paris olimpiyatları milli futbol kadrosuna dâhil olmuştur. Burhan Bey 1928 Olimpiyatlarına iştirak etmiştir. Beynelmilel olan oyuncularıma: Zeki, Emin Malik ve Rıdvan Beylerdir. İstanbul karmasına seçilmiş olan Bahadır Sedat, Sait ve Şahap Beyler vardır.
Maçlardaki galibiyetlerimiz bizi birinci kümedeki yerimizde tutmuştur. Hiçbir zaman İkinci kulüpler arasına düşmedik. Futbolumuzla İstanbul halkına kendimizi sevdirdik Kuruluşumuzdan beri Lig maçları dışında özel karşılaşmalarda İstanbul Birinci Lig takımlarıyla yaptığımız karşılaşmaların yüzde doksanını kazandık.
--------- / ----------
2 Şubat'tı 1965 'di.Şeker Bayramı arifesiydi.Yalıköy Bayırıydı ve yine çetin bir kıştı.Seni aramızdan alan hep bir hastalıkmış gibi söylendi Kelle baba ama biz biliyoruzki seni aramızdan alan şeyin adı sevda. Hemde Sapsarı güneşe duyulan kara sevda.
Biliyormusun bugün yine 2 Şubat,yine Yalıköy Bayırından senin gibi bir sevdalı çıkacak evine gitmek için.Belki şeker bayramı arifesi değil ama yine çetin kış şartları hakim Beykozuma.Ve ne yazık ki yine senin gibi aklında bir soru olacak o sevdalının senin kadar hizet etmemiş olsada; "Şu takım düşmeden ölsem keşke..."
Yönetim,Teknik Heyet,Oyuncu,Medya,Halk hangimiz suçluysak suçluyuz da suçsuz olanlar Kelle İbrahim hatrına şu işe dur desin. Kimseden utanmanız yok ondan utanın.
Bugün matemdir! Kelle Baba rahat uyu.Boğazın Yargıçları yalnış kendisiyse,kendisine bile karşı çıkar ama kimseye yedirmez bu klübü.



Share on Google Plus

About Semt Aşığı

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder