Multimedya : Etimesgut Ş.S. - Beykoz 1908



Deplasman heryerde deplasman.

Deplasmanın uzağı yakını olmaz.Hep çile hep keder olacağı kesindir.Ağızlara pelesenk o yakınma hep olacaktır;"Hep cefa,hep cefa..."

Gece 12:00 sularında toplanacağı haberini sabahdan aldım.Cumartesi çalışan bir insan olarak o saatlerdeki planlarım eve gidip hemen uyumak yönündeydi.Keza yol boyunca uyuma hayali abestle iştigalden öteye gitmeyecekti.Tabii bu akşam saatleri evin "Prime Time" zamanına geldiğini düşünürsek evdede uyumak imkansızdı.Gece 11:30 gibi meydandaydım,şimdiden bi otobüs kafası güzel adam vardı elimizde.Biraz hoşbeş sohpet ettik,sima olarak tanıdığımız renkdaşlarımızı ortak arkadaşlar vasıtasıyla tanıştık.Otobüs geldiğinde eziyetin tahminimizden fazla olacağını anladım.Diğer deplasman otobüslerine göre lüks olması olumlu yorumlar alması yüreği hafifletiyordu ama daha önce Gaziantep 'e deplasman yapanların;"Antep yolu biter ama istikamet Ankaraysa bitmez." sözleri 2 bira fazladan almamız gerektiği fikrini uyandırdı.Yola çıktığımızda Saat 02:00 civarıydı.Kavacık benzin istasyonundan son ikmali yaptığımızda (Bira anlamında) WC'deki kuyrukdan bu yol çiş molasından bitmez dedirtti.



Gece karanlığında ilerleyen otobüse eşlik eden bira sermayemiz körfeze kadar dayanmıştı.Halbuki tuvalet ihtiyacımız olmasın diye azar azar içiyorduk.Bira bitince algılar arttı.Bira-Yeni Beste olunca kimse cemdan dışarı bakmayı düşünmüyordu.Bu yol bitmez arkadaş triplerine girildi.Aradaki çiş molalarında otoban kenarları esir alındı.Yeni Bestenin heyecanıyla herkes çişe indi.
Sabahın ilk ışıklarına doğru ilerlerken yorgunluğumu tüm bünyemde hissetmeme rağmen uykuyla tanışamadım.Artık otobüsün ışıkları sönmüş herkes 1-2 saat uyumanın hesaplarını yapıyordu fakat muhabbet daha tatlı geliyordu.Durulan mola yerlerindeki bakışlar anlamsızlığın tek ifadesiydi.Neden buradalar? bakışlarına atkımdan göğsüme vuran Armayı göstererek ;"Bunun için ulan!" diyesim geldi.Keza başka açıklaması yok.Yani arkadaş ortamımız güzel,Ankara'yı görmek güzel (Metal sanai :)) bu eziyete değecek şeyler değiller velakin.Yönetimin adamları,it-kopuk tayfası,parayla tutulmuş adamlar laflarına gülesim geliyor.Bi düşünün hanginiz kaç paraya böyle bi yolculuk yapar?Şimdi o parayı 1 otobüs adamla çarpın.Yönetimin o kadar parası olsa taraftara neden ihtiyaç duysun.Ayrıca bir çoğumuz iş güç sahibi,Kariyeri,dükkanı olan insanlarız.Teklif edecekleri parayı biz onlara verelimde bu cefayı onlar çeksin diye cevap verebilitemiz var.

Ankara da kahve yok arkadaş!
Sabah 08:00 sularıydı sanırım Ankaraya ayak basmamız.Otobüs stadı bulmuş fakat bu saatte stadın içinde olmanın bir anlamı olmadığından kelli (Ayrıca stad bir dağ başında bakkalı,kahvesi olmayan bir yer) merkezi bir noktada indik.Pankartlarıda yanımıza aldık.Akabinde pazara daldık.Domates,hıyar,peynir,zeytin vs. sabah kahvaltımızı aldık.O köhne hal gibi duran pazar üstü kapanmış,herkesin yeri belli,gayet sistemli fakat ruhunu kaybetmiş.Kimse bağırıp malını satmıyor tek ses bizim bestelerimiz.Ulan inadına amatör ruh,endüstrielleşmeye hayır!Hemde pazarda bile.
Tek eksiğimiz kalmıştı.Oturup çay içeccek bir nokta.Sorduk,Kahve aradık.Ama eyhat!Ne mümkün.Ya Ankara da ki tek boş insanlar bizleriz yada bu adamlar batak oynamayı bilmiyor.Ahali o kadar yabancı ki kahve olayına ankatırken "Kave 4 harfli hani" diye anlatmak durumunda kaldık. Uzun yürüdük.Pazarın sütünü tarif ettiler gittik bulamadık.Hoş grupdan ayrılanlar bulmuş İrem Kıraathanesi.Adı çok hoş bulamadığıma üzüldüm.
Neyse ki az gittik,uz gittik, dere,tepe,düz gittik bir kahve bulabildik.Her taraf Atatürk Posteri zannedersin Atatürkçü Düşünme Derneği.Ankara'ya ait ince bi not;Atatürk'ü sevmek bir ayrıcalık değil sıradan herkesin ekmek,su,orsijen gibi bi ihtiyacı.Konumuza dönersek sonunda kahvaltımızı ettik arkadaş.Ekmekler biraz geç geldi.Oda fırınların az olmasından kaynaklanıyor.Abilerimizin kesesine bereket.Çay paralarınıda verdik.Saatler Batak zamanını gösteriyordu.10:30-11:00 gibi kahveden yola çıktık.Stadı sorduk.Ostim diyoruz biley yok,Keçi otlağı diyoruz bilen yok,Keçiören sporun stadı diyoruz bilen yok.Sanai deyince herkes tarif ediyor.Tarifler hep "İlk sağdan dön" şeklinde ama git git git git bir daha git stad yok.Soğuk ayaz çıkmış,sıcak biraları tüketme vakti.Geceden kalan sıcak biraları içip içimizi ısıtacağımızı aklıma hiç getirmemişdim.Stadın ışıklandırması uzakdan görüldüğünde saat 12:00 idi.

Maç burda mı acaba?
Ve stada geldiğimizde kimse yoktu.Doğru stad mı diye birbirimize sorduk.Hatta bana dönüp sen siteye "Astoş mu ne bişey yazmıştın." (İstoşta çalışıyor herhalde kardeşim,Ankaradayız diye Astoş yaptı onu:)) Yok Ostim işte burası hem bayrakda asılı.Herkesde hafif bir endişe;"Olum o kadar yol geldik bir de yalnış staddaysak ne taksi var ne bişey var ya izlemeden gidersek Beyko'a harbiden yalan oluruz!"
İllegal yollardan tribüne giril yapılıp pankartları asıyoruz.O aralar bir kaç görevli beliriyor uzaktan ne olduğunu anlamak için.O kadar tribünlere yabancı bir yer ki ekip otosu maçı izlemeye geldi.Ateş yaktık ısınabilmek için ona bile karışan olmadı.Bilet sorunu yaşadık tabii içeri girerken çoğu kardeşimle akrabalık sınırlarımızı ilerletip girdik içeri.Tribünleri tıklım tıklım yapamadık belki ama tek ses olup takıma güç vermiş olmamız.Bize yetti.Çünkü 2 gol attık ve bana kalırsa bunda bizim payımız yüksekti.Önce futbolcu,sonra teknik yönetim,sonrada taraftar.Dönüş yolu 12 saat sürdü ama yoldaiçtiğimiz çorbanın ardından.Babamın telefonuyla Özgür'ün haberini almış olmam beni yıktı.Son deplasmanımdır belki bu da.Bu işler böyle oldukça ya anamızı,babamızı kalp hastası ,sevdiklerimizi paranoyak yapacağız ya da gitmeyeceğiz...

Özgür 'e sıkılan kurşun tüm deplasman otobüslerine sıkılmıştır!

Bir kaç video
Share on Google Plus

About Semt Aşığı

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

3 yorum:

  1. Fotoğraflar, videolar ve yazı için çok teşekkürler Semt Aşığı. Ayaklarınıza sağlık hepinizin, kolay iş değil dünyanın yolu yapılıyor deplasmanlarda. Ama bir galibiyet gelince, tüm sıkıntılar unutuluyor işte...

    Bu arada Ankara'nın özellikle haftasonu için en tenha, en uzak yerlerinden birine gittiğiniz için kahve-su-çay-yemek problemleri olmuş maalesef. Burada olabilseydim yapardık mutlaka bir organizasyon, kısmet artık bir sonrakine :)

    YanıtlaSil
  2. Adsız20:30:00

    amin hersey etimesgt için

    YanıtlaSil