Multimedya: Forza Boca


Geçen hafta Tokat dönüşü binbir tövbe ettiğimiz deplasman yolları,Buca 'nın yeni stadının cazibesiyle tekrar bize mesken oldu.Başımızın üstünden döndürüp kırdığımız ekmekleri güvercinlere verdik.Cumartesi akşamı saat:21.00 'da burdanda duyurduğum gibi sevgilimizle buluşmak için toplandık.Dernekde hatırı sayılır bir kalabalık vardı.Sadece 1 otobüsün olacağı 2. otobüsün garanti olmadığı haberiyle o kalabalığı görmek beni bir hayli üzmüştü.Derneğin o karanlık merdivenlerinden elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi başım önde inerken,Vural Başkanın konuşma yapacağını ve dernek salonunda toplanmamızı rica ettiler."İşte bu" dedim."A-ye!" 2. otobüs müjdesi geldi.Konuşmanın ortalarında çıkmak zorundaydım.Ağabey'i alacaktım Beykoz'un 21:00 'den sonra aracı olmayan bir köyünden.Meydana geldiğimizde saat 23:15 'di fakat 1 otobüs adam yoktu ortada.Aslında otobüs de yoktu.Organizasyon yalanmı oldu derken O 403 gözüktü ufukdan.Hadi canım dedim bu da ne?Biz o arada tabii 3 lü koalisyonun 3.sünü yetiştirmeye uğraşıyorduk son saniyeye kadar.Ciğer ekmek aldım kendisine işten geliyordu.İçine binlerce acı biber attırdım bilerek.Otobüsde su bulamıyıp biraya abansın istedim.Çok kalabalıktık 1 otobüse sığmadık daha Beykoz meydandan çıkmadan bu işin daha Çubuklusu vardı. Bir şekilde arabaya yerleşim yapıldı.O oturdu bu kalktı.Herkes sağ olsun anlayış gösterdi.Bazılarına daha çok eziyet oldu.Yolda dönen makaralar, iğrenç espiri yarışı, besteler.Herşey tamamdı hani o her zaman özlediğim lise zamanları varya.Devamlı birinin üstüne oynarsın,sürekli makara ortamı hakimdir öyle harikaydı.Bir de 300 Spartalıyı kesmeselermiş.Deplasman otobüsünde film izleyen ilklerdeniz herhalde.Günün espirisi Harika Avcı Hanfendiye Perfect Hunter demekdi.Aslında o espiri Harika Avcı 'ya nasıl geldi onuda sorgulamak lazım.Hay geyiğimize tecavüz etsinler.
Bu İzmir,Bursa yolculukları için Feribot çok önemlidir.

Gidişde olduğu gibi dönüşdede çok iyidi.Feribota otobüsü bizden biri sürdü.Feribotun içi full muhabbet döndü makaranın yerini takımı sorgulama almışdı.Tribünü sorgular olmuşduk.Feribotun ön kısmında bira içme zevki yakalamıştık.Seviyorum deplasmnaları.Yol kenarına işersin hiç çekinmezsin.Feribotta birayla dolaşırsın millet ne der diye düşünmezsin.Tüm arabaların ortasında tek başına Uyumak yok,Uyumak yok,Uyuyan göt,Uyuyan göt diye bağırırsın bütün herkes uyanır.

Yolda giderken otobüs çok sıcak oldu.Üstümüzü çıkardık daha ilk biraydı elimizdeki üstelik.He üşümek mi terlemekmi derseniz tabii ki terlemek.Böyle cefaya can kurban.

Öyle iğrenç müzikler çaldı ki bir daha Mesudiye otobüsüne binmek mi tövbe.
Sabaha karşı gerçek anlamıyla aramızda bayılanlar olmuştu.Zira bu fotoğrafdan insanın nasıl haberi olmaz.

Artık karnımız acıkmışdı.Birşeyler yemeliyiz.Deplasman yolculuğunun yemek yiyeceği dünyanın en iğrenç dinlenme tesislerinde iğrenç ezogelin veya mercimek çorbası.Abilerimiz sağ olsun bu böyle olmadı.Peynir,zeytin,dometes,ekmekle bir kahveye oturup kahvaltı yapacağımızın hayalini kuruyorduk ortak koalisyon yapıp.Manisa da durduk otogarın tam karşısında 45 dk. yemek molası verdik.Yine abilerimiz sağ olsun deplasman ruhuna aykırı hareket etmedi ve çorba içtik.Ne yalan söyliyim 2 tabak yedim.Bir mercimek bir ezogelin.Tabii bir deplasman klişesi daha okey.Yine dünyanın en iğrenç kahvelerinde en iğrenç çayları içmeye devam ettik.

İddaa 'ya giren kardeşlerime gizli gizli değil alenen Buca'ya oynamalarını söyledim.Tokat maçını izlemiş biri olarak.O gazla hepsi Beykoz'a oynadı sonra gördük otobüsde kuponları değerlendirdik.Artık Manisadan çıkıp İzmir'e girecektik benim tabela klişesini rica ettim."Kime göstereceksin.Havan kime bu deplasmana geldin işte kime ne kanıtlayacaksın" dediler.Çok yargıladılar beni ama kimse okey den, çaydan çorbadan vaz geçmedi ben tabeladan vaz geçtim.helal olsun.O yüzden şimdi 80 kişilik bir İzmir tabelası altı fotoğrafımız yok.Belki o karede ben olmayacaktım.Kendim için birşey istiyorsam namerdim. :)


Sonunda Buca'ya gelmişdik.Aslında kendimizi Buca'ya geldik sanıyorduk.Çünkü Yeni stadda oynanacaktı maç yani Evka-1 'de dere tepe tırmanmaya başladık.Stada gider tabelalarını Alayına gider olarak değiştirmek lazım diye düşünürken.Artık " Evka Tayfa " gibi yazıları görmeye başladık.
-Abi burda Beykoz yazmıyor ya şu an
-Evet Yazmıyor.
-İşte hep sen evdeki sprey boyayı getirmiyorsunda ondan.

Stadın önünde durduk otobüs soteye kaçtı bizi stadın orta yerine bıraktı saat sabahın körü.Bazı ağabeylerin akrabaları geldi aldı.Kahvaltıya gittiler.Bekledik bizide çağırsınlar ama son gaz pati çekip toz içinde bıraktılar bizi.Gidip biraz sıcak birşeyler içelim bir poğça bişeyler kopartalım diye düşünürken.STA geliyordu uzakdan.Bu STA aslında Man in Black den alıntı biraz açılımı Siyah Torbalı Adamlar. Man have black bag de diyebiliriz. Bu adamların gelişini kör olsanız bile bilirsiniz. 10 larca dolu tenekenin birbirine vurması veya Sallanan şişelerin birbirine vurması bu adamların 2 temel sesidir.Yaşları genellikle küçüktür ama kesinlikle kahramandırlar.Keskin hafızaları en dikkat çekici özelliklerindendir.Hiç bir Ağabey'in kredi kartı şifresini unutmazlar.Lafı fazla uzatmayayım stadın olduğu yere halı saha yapmışlar onada tribün yapmışlar.Lafı uzatmayalım dedim ama halı sahayı tanıtmam lazım.Halı saha hemen stadın altında tribün girişlerine çok yakın .Burası bir spor vadisi daha çok proje var fakat beleş tepeden geçilmiyor.O kadar beleş tepe varken içeri nasıl insan giriyor anlamadım.
E:Bu halı saha Sunni çim mi? Alevi çim mi?
D:Yok artık!
T:Şii çim bunlar.
D:Peki.
E:Belki de "He" 'dir. "She,He,it" köpek saha.
T:Yakala ya valla yeter.
D:Gel buraya.
E:(Topuk)
STA 'dan koptuk.Kısacası sabahın köründe biralar geldi.Zaten yol boyunca eşlik etmek adına 2 kuzu indirmiş bir insanım sabah sabah pek takılasım yoktu.Ben hani ağlasam bira istiyorum diye o espirilerden sonra kimse bana bir yudum bile vermezdi.Yukarda Digiturk yazan bir yer gördük.Digiturk demek Kahve demek,Kahve demek çay okey demek.Ben işin çay poğça kısmına tav oldum oraya yönlendim.Şimdi dedim burayı bizden kimse keşvetmemişdir huzurla yaşarız.Oralet içeriz ,ağabeyimizle gazete okuruz , memleket meseleleri konuşuruz , 3 büzüklere veririz ayarı falan.Baya çakal gördüm kendimi ama nerde,benden yaşça küçük renkdaşlarım mekanı bulmuş 2 adet masa kurulmuş bile sangır şungurlar gırla gidiyor.Zaten bu tayfanın dünya üstünde okey oynamadığı yer kalmayacak inanıyorum.Stad gezginleri varya bunlarda kahve gezginleri.

Artık içeri gireriz düşüncesiyle kahveden çıktık.Daha vakit olmasına rağmen pankart falan işleri var düşüncesiyle özellikle.Kontrol noktasını çok ileride kuruyorlar aranmadan içeri girmek kolay.Biz sabah çok özgür dolaşdığımız için çimen mimen dalıp gidiyoruz."Argadaşım buradan gıriş yasağ" şekliyle karşılaşıyoruz.Otoparkda bizimkiler piize devam ederken Kamil amcalar geliyor.Yoğunlaşmaya başlayınca Bucalı bir arkadaşım bize yaklaşdı.Biz kahvedeyken Hoşgeldinize gelmişler halbuki haberim yok.Bu arkadaş dediki burda kimseye iş olmayın yukarda park var gelin orda içelim.Kopuk kalabalıklar yürümeye başladık.Havada Green Street Holigans kokusu vardı.Kapşonlu bir sürü adam parkta çarpışmaya gidiyor gibiydik.Pusu mu var acaba demedimde değil hani.Parka yürü yürü bitmiyor ama adam bir park yapmış.Asma köprüsü var o derece.Dere geçiyor altından, şelalesi var.Seyir kulesi, küçük gösteriler için sahne gibi bir yer yapmışlar.Oraya oturduk hep beraber.Bucalı arkadaşlar burda besteleri çalışıyorlar bilmeyenler için.Favorim alfabe . Bizim bestelerimizle aynı melodide olan besteleri var lay lay lara eşlik ettik. Kendi bestemizi girdik ayıp ettik. Ağabeylerimiz susturdu ama arkadaşlar beğendi devam ettirtti bizi sağ olsunlar. Sonra stada yürüme kararı aldık. Kardeşlerimiz otobüsde ayakda kaldı korüdorda yattı sağ olsunlar ağızlarını açmadılar bizde pankartı taşıdık stada kadar. Açıp yürüyelim dedim kortej olsun,dedilerki Buca da nerde o kadar geniş yol.Başkent Beykoz diye bağırarak gittik stada ama bunun nedenini anlayamadı kimse, İzmir de ne alaka , neden???


Stada girdik bilet işleri çözülürken pankartı açtık asarız falan ayağına girdik içeri.25m pankart çok zor bir yere astık.Yüksekden düşme ihtimali vardı.
T:Gerdirsene lan.
A:Gergin ya
T:Bak tutuyorum seni dikkat et.
A:Olur.
T:Düşme sakın.Bak ölünü döverim düşersen.
Memur:Korkuyorum bide hepiniz sarhoşsunuz.
E:Ne sarhoşu ya.Ben hayatta içmem.
Memur:Bilmiyorum artık.
E:Deplasmana geliyoruz diye hemen alkolikmiyiz?Ben 5 vakit namaz kılan Rahmani bir adamamım. (Yalllaaaan)
Memur:Kusura bakma.
Tribün de ki olayları ben anlatmıyım resimler konuşsun.

Dönüş yolu herzamanki gibi eziyet maçda yenilmişiz zaten.Kavuşma özlemide var işin içinde.Çorbadan nefret eden bünyemiz artık çorba diye ağlama noktasındaydı.Bir kamyoncu lokantasında durduk. Hayatımda çok zor şartlarda kaldım çok kötü yemekler yedim ama böyle bi koku ilk defa duydum.Allah 'dan çokoprens keşfedilmişde ölmedik yolarda.
Feribotta pankartı açtım astım bi kardeşimle başkanın bi dövmediği kaldı ama deydi.


Saat: 02.00 gibi Beykoz'a indik.Ben gecenin bir yarısı evine ulaşamayan arkadaşlarımı bıraktıkdan sonra evime 03.30 da ulaşmışdım.
(Not:Başlıkda bilerek Buca yerine Boca yazdım sarı-laci Boca Juniours gibiydi.)

Evimi ocağımı , Yuvamın sıcağını , Yarimin kucağını bıraktım.
Share on Google Plus

About Semt Aşığı

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

8 yorum:

  1. Çok uzun oldu galiba kimse okuyup yorum yazmadı :)

    YanıtlaSil
  2. Ben anca okudum valla ama uzun olmasına rağmen son derece keyifli okudum, ellerine sağlık kaptan. Nice güzel deplasmanlara...

    YanıtlaSil
  3. üstadım sağolasınız.Körfez deplasmanına tek Kılıç Balığı olarak gidicem gibi gözüküyor.onada bişeyler karalarız :)

    YanıtlaSil
  4. Adsız15:54:00

    Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. her deplasman ayrı bir macera, her deplasman ayrı bir çile ayrı bir cefa ama o kutsal arma ve forma uğruna kimse şikayetçi olmadan -10 saat ayakta gidenler dahi- bir deplasmanı geride bıraktık. her deplasman sonrası "ya bida gitmem"desekte perşembe gününden kıvıl kıvıl nasıl gidicezlere başlıcamızı bile bile...
    ama tüm türk insanının ortak karekteri değilmidir, mesela... "davos benim için bitmiştir bi daha da davosa gelmem"

    YanıtlaSil
  6. güzel bir yol yazısı olmuş, eline sağlık, takipteyim.

    YanıtlaSil
  7. peki ozaman körfezide yazalım :)

    YanıtlaSil
  8. Eline sağlık hocam,bi ara pause vermiştim geri döndüm.Yorumlarada başladık... :)

    YanıtlaSil