Veteran Yargıç: "Tarihin Tanıkları"

Veteran Abim telefon etti."Kardeşim Pazar günü sadece biz mi gördük 6-0 'ı neden kimse bişey yazmıyor" dedi. "Abi" dedim. "Biz yönetim protestosu diye alkış yaptık yediğimiz golden sonra,millet rakibi alkışlıyormuşuzda,moralini bozuyomuşuzda bizim topçuların falan dediler biliyorsun,onlar şahısları korusunlar.Yalova da nasıl 3 tane yedi bu topçular bilen yok.Çünkü gelmediler,6 taneyi de bilmiyorlar." O zaman biz yazarız dedi. Yazarız Pankartları kaldırdın bloglarıda kapat. Yeri gelmişken söyliyeyim.Bunca sene kavgacıya çıkardınız bu taraftarın adını şimdi rakibi alkışladı diye kızıyorsunuz.Sizin algıladığınız gibi olsada dünyanın en büyük Fair-Play hareketini yaptık.Kendinizle çelişip art niyetiniz ortaya çıkıyorsunuz.Biz demokratik hakkımızı kullanıyoruz.Küfürsüz,kafirsiz serzeniş ve eleştirilerimizi dile getiriyoruz.Belki istifa seslerine kulak arkası yapılacak ama insanlar kamçılanacak. Umrumuzdamı zannediyorsunuz ordaki isimler veya tabeladaki rakamlar? Biz Beykoz Halkının tek varlığının yozlaşmaması için uğraşıyoruz.

TARİHİN TANIKLARI

O kara günün ardından 3 gün geçti ve hala hiçbir Beykoz gazetesinde ve ta Ümraniye den Beykoz siyasetine yetişen ve müdahale eden malum gazetede maç yazısı yayınlanmadı. Maçla ilgili bir başlık bir resim ve yıldız tablosundan başka hiç bir şey yok. Ne bir yorum ne maçtan dakikalar.. Beykozluluğuna inandığım ve her maç bitimiyle beraber beğenerek okuduğum yorumlarını beklediğim sevgili Talip Ercan'dan bile bir ses çıkmadı. Ne oldu Beykoz basını 6-0
ı haber yapmak işinize gelmedimi yoksa? Haber yapmayın emri mi aldınız? Yoksa söz verdiği Yalova deplasman otobüsünün parasını vermeyen Zeki Aksu'nun istememesine rağmen oraya kendi imkanlarıyla gelip maç boyu Zeki Aksu'yu ve yönetimi aleyhinde tezahurat yapan bir gurup taraftarın protestosumu hoşunuza gitmedi.
Taraftarın gittiği Yalova deplasmanından sonra içerdeki maçta olan protestoları bahane edip taraftarın gittiği otobüsün parasını söz verdiği halde ödemeyen Zeki Aksu 'dan otobüs parası istemeden, kendi imkanlarımızla keyifli bir tren deplasmanı organize ettik. Sabah 6 da herkes sırasıyla duraklardan 15 BK' ya binecek, 7' de Haydarpaşa'da buluşup Doğu Ekspresiyle yola çıkılmasıyla başlayan, başımıza gelecekten habersiz, galibiyete inanarak ,şamatanın ,eğlencenin, tavan yaptığı, yol boyunca yeni marşların yazıldığı, yeni projelerin üretildiği, bol bol nasıl kurtuluruzun konuşulduğu, pulman koltuklarda başlayıp kompartıman vagonunda biten 5 saatlik keyifli bir yolculuk sonunda Bozüyük'e vardık. İstasyonun hemen yanındaki stada marşlar eşliğinde yürürken bizden önceki trenle gelmiş diğer Beykozlularla birleşip maç saatini beklemek üzere biralarımızı alıp, giriş kapısının karşısında bir kaldırıma sıra sıra oturduk. Daha biralarımızdan birer yudum almıştık ki ,Anadolu hoşgörüşüyle alakası olmayan bir gurup polis hakaretler yağdırarak yanımıza yaklaştı, "Yassak kardeşim kamuya açık alanda içki içmek yassak. Şimdi sen burda bira içerken burdan eşimiz kızımız geçse noolacak" ah be memur bey Arabistana çevirdiniz ülkeyi burda kola içerken eşinizle kızınız geçse ne farkı olacak sitemleriyle derdimizi anlatmaya çalışırken, omuzunda yıldızlar uçuşan bir komiser, Çok kötü tavrıyla yanındaki polislere "Size emrediyorum stada alırken bunların hepsine alkol muayenesi yapacaksınız" diyerek dialoglara son noktayı koyup oradan uzaklaştı. Emri alan polis stadın kapısında bizlere tek tek alkol muayenesi yaparken telsizinden gelen o anons bu zorlukların arkasında başka birinin olduğunu açıklıyordu "Misafir taraftarın pankart açmasına sakın izin vermeyin" diyordu telsizin diğer ucundan anons yapan memur. Şimdi herşey anlaşılmıştı "sevgili" başkanımız bizi stada aldırmamak için epeyce uğraşıyordu ama tüm uğraşları boşa çıktı tam kadro olarak alkolsüz çıkıp stada girdik. Ve "sen otobüs tutmasanda, biletleri almasanda, pankartları toplatsanda geliyoruz işte varmı diyeceğin" marşlarıyla tribündeki yerimizi aldık.
Maç başladı Takımda üç hoca değişmesine rağmen hala ne sistem ,ne düzen hiç bir şey yoktu. Şuursuz anlamsız ataklar yapıp bol bol kontra atak yiyorduk sağ tarafımız koridora dönmüştü ve Bozüyük'ün golü çok geçmeden geldi. Tribündeki bizler ise içeri girdiğimizden ilk yarı sonuna kadar yönetimi ve Zeki Aksu'yu protestolarımız ve istifa tezahuratlarımızla bunalttık sanıyorum ki ilk yarıdaki 3-0 lık skorunda etkisiyle "sevgili" Başkanımızı ikinci yarı o çok sevdiği koltukta göremedik, Başkan takımını yanlız bırakmıştı ve o tarihi skor geldi "6-0". 101 yıllık tarihimizde görülmemiş hezimet tarihimize kara bir leke olarak geçti ve orada o tarihe tanıklık yapan bizler boynumuz önde hiç konuşmadan oradan ayrıldık. Trenimize binip yine hiç konuşmadan şok haleti ruhiyesiyle Haydarpaşa'dan evlerimize dağıldık.
Ertesi gün, sonraki gün ve dün gazetelerde bir yorum bir açıklama bekler olduk ama ne başkandan ne beykoz basınından ne bir açıklama ne bir yorum geldi. Tek maç yazısı cesaretsizce, kokmadan bulaşmadan yazılmış Zeki Aksu'yu incitmeden topu Belediye Başkanına atan Dost Beykoz'dan geldi.Arkadaşlar gazeteci olduğunuzu ve gazeteciliğin taraf olmak değil haber yapmak olduğu bilincini yitirmeden sizden bu maçla ve kulübün geleceğiyle ilgili yazı ve yorumlarınızı bekliyorum. Tabi bunu yapacak cesaretiniz varsa ...
Gelelim kulüp ve yönetime klasman guruplarının sona ermesiyle dibe demir atan takımımızda 18 yıl aradan sonra gelen 2. lig serüveni ve Bank Asya hayalleri bitmek üzere ,kademe guruplarındaki tüm maçlarımızı kazanmamız lazım ki kümede kalalım. Geçen senede imkanlar kısıtlıydı, para yoktu , kaynak üretilemiyordu ama hiçbir topçumuz kaçmadığı gibi bu takımı 2 defa şampiyon yaptılar. Büyük ümitlerle başladığımız bu yılda hayal kırıklıkları peşpeşe yaşanırken yönetim sadece seyretti ,hiç bir kriz politikası üretemedi, takımı kaderine terk eden amatör yönetim hoca değiştirerek krizden kurtulacağını sansa da 3. hocada dertlere çare olamadı aksine 6-0 lık mağlubiyetin mimarı oldu. Herkesin düşündüğü gibi Bu yönetimin Belediye 'den gelen paraları kendilerine kullandığına inanmıyorum 2 tane profesyonel takımı basket ve futbol olarak ligde tutmak yönetmek kolay iş değil bu paralar mutlaka yerlerine ulaşmıştır bunun aksini iddia etmek ispat etmeyi gerektirir. Zeki Aksu'yu ispat edemeden bununla suçlamak kişilik haklarına saldırıdır, evet Zeki Aksu suçludur Profesyonel bir ekibi yoktur, Kulüp amatörce yönetilmektedir, kriz politikası geliştirememiştir, yapılan amaçlı saldırılara çok erken cevap verip cevap verilmesi gereken noktada sessiz kalmıştır ve en önemlisi kaynak yaratamamıştır bir kulüp başkanının param yok yapamıyorum deme lüksü yoktur tıpkı elektrik idaresinin enerjimiz yok bu gün ülkeye elektrik veremiyoruz deme lüksü olmadığı gibi. Belediyeden gelen parayla bende başkanlık yaparım ama bu para kesilirse , nakit gelmezse , gecikirse b planı olmalı ek kaynağı olmalıydı. Olmadı yapamadı Zeki Aksu.
Kendisine ve Beykoz'luluğuna saygı duyduğum halde artık bırakması gerektiğine inanıyorum ara transferleri yeni gelecek olan yönetimin yapması ve artık geleceğe yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu yönetim Eğer kalmayı planlıyorsa en başta vizyonu olan bir hocayla anlaşıp o hocanın takım kurmasına izin vermelidir. Bu hocanın eline yine günü kurtaracak şişirme topcuları verirseniz kademe guruplarının ortalarında da ara transferde alınan topcular kaçıp yine el elde el başta kendi kendimize kalırız çünkü hala bir kaynak yok ve Belediye 'den geleceği hesaplanan parayla iş yapmaya çalışılıyor. Ayrıca bu yönetim transferleri yapıp 3 maç sonra bir düzelme olmazsa biz bırakıyoruz deyip takımı kaderine terkederse işte o zaman Beykoz halkının vebalini ödeyemez.
Futbol takımı yönetmek farklı bir iş acaba bir Burçin Badem desteği yok diyemi olmadı, olmadı işte olmadı Başkan bırak artık, hem kendine, hem takıma zarar veriyorsun
Share on Google Plus

About Semt Aşığı

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder