O kadar küçüldü ki Dünyam; O kadar evrensel, o kadar bütün Dünya'da olabilecek olaylara bile sadece Beykoz üzerinden örnekler vermeye başladım. Rakı bir tek Beykoz'da içilir, bu kadar farklı insanı bünyesinde barındırabilecek tek yer Beykoz'dur, Dünya'da sadece bizim takımımız var vs vs... Dar bakıyorum yani, söyledim ya Dünya küçücük, o Dünya'nın adı da Beykoz hatta Beykoz Spor 1908...
Uykularımı kaçıran mevzu da sadece Beykoz'a özgü sanıyordum. Bu kadar kalabalık bir semtte bu kadar mı yanlız hisseder bi insan kendini, bu kadar mı arada kalmış!!!
Arada kaldım evet, öyle 2 olay arasında da değil yani...
Tamam şizofrenlik var, aşırı saplantılıyım, gelenekçiliğim ve yeniliklere kapalı olmam nedeniyle kendime öz eleştiri yapıyorum ama sonuçta hep haklı ben oluyorum. Ukalayım biraz, biraz megolamanım belki ama insanız sonuçta beşeriz hepimiz olur bu kadar...
Arada kaldım dedim ya; Çocukluk da annemle babam arasında, ortaokul da iki kız arasında, lise de siyasi ve tribünde!!! asıl tam arada kalmak bu oluyormuş meğer...
Çevremdeki insanlardan beni daha 2 gün tanıyan bile yaftayı yapıştırır malum. Bu sene İskenderun'da tribünde tek başıma görüp; -Yanlız mı geldin +Evet tekim - Bravo valla helal olsun... Daha sonra arkasını dönüp içinden "Allahın Salağı" dediğini biliyorum....
Beykoz 1908 ile ilgili tanıyı koydum kendime; "SAPLANTI". Çünkü Sevgi denilen olay bu kadar basit değil. Çünkü sevmekten vazgeçilebilir benim inanışıma göre ama Saplantılar tam benim gibi şizofren yapıya sahip adamlarda asla bitmez, geçici değildir yani.
Bunların arada kalmakla, benim şizofrene bağlamamla ne alakası var derseniz, şöyle anlatayım;
Gençliğimde hatalarım oldu, ......... sporluydum, kovaladım epey bir deplasman olsun mevzular olsun. Gençlik işte hatta hiç utanmadan formasını giydim, atkısını taktım ki Allah benim belamı versin, hamamda 40 su yaptım, tövbeler ettim çok sonrasında.
Semtimin takımıyla ...... sporun Basket maçı vardı bir gün, itiraf edeyim en yakın arkadaşlarım bile nasıl bir tavır takınacağımı merak ediyordu, akıllıyım ya maç boyu sürekli küfür kafir gırla ettirdim tayfaya. Aman bak hala içinde ........ spor sevdası var demesinler diye. ...... sporun ezeli rakibi ....... sporla maç yaptığımızda ise daha temkinliydim. Çünkü yine yanlış anlaşılmalar olabilirdi, neredeyse bir küfür bile ettirmemiştim kimseye. Çünkü yaradılış da var Ön Yargı denen illet. Sen de çok fesada bağlamışsın kimse böyle düşünen kimse olmaz diyen varsa beri gelsin daha detaylı Manisa'daki play-out maçlarını anlatayım...
Tam bunlar bitti dedik ki Allah kararlı tabi, bana bütün günahlarımı bu Dünya'da çektirecek. Öteki Dünya'da Cennetin 3. Katına alıcak ya beni verdi de verdi cezayı. (Ben Cennet'e girerken ayağıma tutunarak beni de çek yukarı diyecek arkadaşlarım var)
Bi ara ödüllendiriyordu ama beni, Takım her gittiği deplasmandan galip, 2 sene üst üste şampiyon falan epey iyi gidiyordu ki bu kadar yeter dedi Allah Baba!!!
Aradaki sürece hiç girmiyorum, malum ağzımızda oruç fazla darlanmamak lazım. Yoksa orucu açmak için akşam ezanını beklemediğimi, velevki bekledim orucu fena küfürlere açıyorum. O yüzden kapadım o konuyu.
Şimdi gelelim mevzuya;
Yaşanan olayları Beykoz'da yaşayan Takımla ilgili veya çok ilgisiz insanın bile az çok bilgisi var. Açıklayıcı olsun şöyle açıklayayım, hamde gayet objektif oluyorum...
1. Beykoz Bld. Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz Spor Kulubü Derneği Başkanı Zeki Aksu'ya, üzerine basarak söylüyorum Zeki Aksu'nun isteği üzerine A.Ş yi verdi.
2. Aralarında bir protokol yaptılar ve 4 Milyon TL olan A.Ş ye ait borçları ödeyeceğini yazılı olarak garanti etti Sayın Yücel Çelikbilek.
3. 1-1,5 yılda yaklaşık 2 Milyon TL lik kısmını ödedi.
4. Bu 2 Milyon TL yanlış yerlere harcanarak takım amatör kümeye düştü.
5. Sayın Yücel Çelikbilek paranın kalan kısmını vermeyeceğini söyledi.
6. Sayın Zeki Aksu kendisine ihtarname yolladı.
7. Sayın Yücel Çelikbilek bu ihtarı fazla önemsemedi ve Kulubü acil olarak bırakmasını söyledi.
8. Sayın Zeki Aksu Kulubün adına kişisel kefaletlerinin olduğunu bunların ödenmesi halinde kendi alacaklarını !!! daha sonra da temin edebileceğini söyledi.
9. Sayın Zeki Aksu hala 2 Milyon TL hatta biraz daha fazla alacağı olduğunu iddia etmekte.
10. Sayın Zeki Aksu, Beykoz Kaymakamı Sayın Aydın Ergün'ü ziyaret ettiğinde, Beykoz Spor Kulübü ile ilgilenenlerin Beykoz Meydanından Yalıköye Kadar bir avuç insandan oluştuğunu söylemekte.
Özü kısaca ve anlaşılır dilde budur.
Şimdi gelelim bana; Yıllarca ...... sporlu gibi üzerime yapışan bu lanet unvanı normalden biraz daha fazla çaba sarfederk yıktım insanların gözünde. Allah yukarıda içimde Beykoz 1908 hariç başka hiç bir takıma yer yok.
Bu yafta gibi yapışanı yıkarken harcadığım enerjim nedeni ile epey bi yoruldum, diğer yaftayı üzerimden atabilmek için ço kda enerjim kalmadı ve saldım. O yafta ne diye sorarsanız, Turgay Zekicidir arkadaş. Bunu aynı evde yaşadığım kardeşim de düşünmüştür, 25 yıllık arkadaşımda düşünmüştür, bu evrede benimle olan sevgilim de düşünmüştür, herkes düşünmüştür bu normal. Hata bende çünkü, birine muhalif olmak demek top-tüfek onunla savaşmaktır demektir herkese göre. Ben hem top-tüfek hem de uzlaşı ile muhalefet yapıyordum. Boynuna Kemer geçirmedim veya Beykoz Meydanında küfür etmedim ama bu arkadaşları da ayrıca tebrik ediyorum. Eylemlerini bu yolla gerçekleştirdiler.
Boyumuz küçük ama az da olsa Denge olduk bu takım için. Sayın Zeki Aksu ile aynı karede olursan Zekicisin 2+2=4 !!!
Tamam dedik bu tabuyu da yıkalım, başladık mı istifa et demeye, hemde her yerde sadece Beykoz Stadında değil. Tamam süper di herşey ulan bir de baktım, vay efendim istifa diye bağırdın sen bunun adamısın. İyi de kardeşim zaten sinirli ve şizofrenim dedim ya bu sefer de bu yapıştı üstümüze. Ya kardeşim Ben Beykoz 1908'in adamıyım diye k*çını da yırtsan nafile.
Kongre oldu, deik yıkamadık bu adamı ..... spor un taraftarı sürekli istifa diye bağırdı, başkanları kongrede güven tazeledi yine başkan oldu, adamlar da karar aldı ne destek ne köstek o zaman diye. Bu olay bize de emsal teşkil etti. Artık istifa yok dedik, pat bu seferde bak Zeki bunları mamaladı yine İstifa demeyi bıraktılar. Annemler gün yaparken bile bu kadar dedikodu yapmıyorlardır eminim.
Dedim kendi kendime ulan ne yapacaksın sen aşağısı sakal, yukarısı bıyık.
Arada şunu sıkıştırayım içimde felaket uhde kalacak. Beni yolda gören ve bi s*kimden haberi olmayan onlarca insanla aynı mevzuyu tartıştım. -Ulan bi Zekiyi indiremediniz be +Abi benim atarım bu kadar, sen en son hangi maça geldin abi - Turgay Kardeş biz 25 sene kovaladık +Abi ben daha 3 aydır gidiyorum, gelsende şu 25 senelik tecrübenle şu adamı yıksana bi
Konu dağılmasın, herkesin gerçekleştirmek istediği bi hayali vardır. Benim de var aslında hayalim değil zamanını beklediğim bir şey bu. 34 Yaşıma geldiğimde Beykoz Spor Kulübü Başkanı olacağım, Turgay Gençdoğan olarak değil Boğazın Yargıçlarının bir ferdi olarak, maddi gücü ve vizyonu olan bir başkan hemde.
Bunun stajını yapalım dedik sezon başı bodoslama atladık, bilmeyenler olabilir normaldir, geçen sene galip dahi gelemeyen bi U 19 takımımız vardı bizim. Mümkün olduğunca yanlarında olmaya çalıştığım(ız). Bu sene daha ciddi bakalım dedik olaya bir kaç arkadaşımızla bu olayı üstlendik... Duyarsız dediğim semtin insanına yeminler ederek (Abi valla Zeki Aksu'yla ilgisi yok en büyük satış taktiği) Beykoz Meydanında veya Yalıköy Sahilinde yaptığımız rüzgara dayanıksız stant ile bileklik sattık. Güzel oldu 2 Bin TL nin üzerinde para toplandı. (Alt yapı sorumluları olarak gayet hatta fazlası ile şeffafız, isteyen herkes gelip görebilir) Süper dedik akmasada damlıyor, niyetimiz belli. Fakat dün akşam şeytan arkadaşlarımdan bir tanesi aklıma öyle bir fesat soktu ki evlere şenlik. -Ya Reis sen bu paralarla alt yapının lisansını çıkartacaksın, idman için t-shirt top vs alacaksın, hatta minübüs düşünüyosun, ya bu adam lisans için bankaya yatırdığın parayı da kendi yatırmış gibi masraf gösterirse!!! Bi 10 dk sessizlik oldu, konuşmak da istemiyorum bu arkadaşla, hep aynı şey çünkü benim aklıma fitneyi sokuyor.
Sormadan ve söylemeden geçemeyeceğim,
1. Kulübe yemeğin hangi şartlarda geldiğinden haberiniz varmı ?
2. Kulüpteki gece kalan topçuların akşam yemeğini nasıl temin ettiklerinizden haberiniz varmı ?
3. Kulüpte 1 malzemeci olduğu için her gün bir kardeşimin gidip ona yardım ettiğinden ve bundan hiç bir karşılık beklemediğinden?
4. Koskoca kulubün halı sahadan gelen 3 kuruşla döndürülmeye çalışıldığından...
Sayın Zeki Aksu her demecinde Sayın Yücel Çelikbilek'in verdiği sözleri yerine getirmemsinden bahseder, kime sponsorluk
için gittilerse kendisinin karşısına çıktığını söylüyor. Doğrudur-yanlıştır günahı boynuna, ama sponsor adaylarının %50 si de senin geçmişin nedeni ile vermiyor olabilirler, bu benim şahsi düşüncem.
Ben gidip Sayın Yücel Çelikbilek'e desem ki takımımı ne hale düşürdün, adım gibi eminim diyecek ki ben üstüme düşeni yaptım, Sayın Zeki Aksu yüzünden bu halde, adama ne doğrusun diyebilirsin ne yanlışsın. Adam böyle bakmakla kendine göre haklı da bence; 2 Milyon TL verdim, doğru kullanmadı, kalanını vermiyorum. Ağzını açamazsın adama...
Dün gece zaten yeterince facia bi geceydi, kazara birbimizin kolunu bile kesmeye başladık, ne kesmesi tendonları koparacak kadar doğradık nerdeyse, Allah'tan birşe yok kardeşimde. Ama ne geldiyse Başımıza yine Saplantımız yüzünden geldi. O pankartı gördük ve gözlerimiz karardı, onu da kestik kardeşimizide...
Şimdi her ikisinde burdan sesleniyorum, belki okursunuz diye,
Siz Beykoz Belediye Başkanı Sayın Yücel Çelikbilek; Beykoz ile ilgili herşeyden mesulsünüz, ilgilenmiyorum diye bir lüksünüz olamaz, Riva Plajındaki kum tanesinden tutunda Küçüksu fidanlığındaki fidanın toprağına kadar. Beykoz 1908 Spor Kulübü de bu toprakların bir parçası. Sizin bu parçaya da sahip çıkmanız gerekmektedir. Haddime değil belki bunu söylemek ama buna MECBURSUNUZ. Beykoz'un tapu-iskan-işsizlik vs sorunları kadar bu sorunda önemli. Evinin tapusunu almak için mücadele eden 1000 aile varsa, tek derltleri Kulübün bu halde olması olan da 1000 kişi vardır ve siz Benim kimliğimde yazan Beykoz un Belediye Başkanıysanız benim sorunlarımlada ilgilenmek zorundasınız. Futbolculara yemek göndermek zorundasınız. Kulübü Sayın Zeki Aksu'dan almak zorundasınız.Sizi Bu Halk seçti, Beykoz'lular seçti.
Siz Beykoz Spor Kulübü Başkanı Zeki Aksu, Futbol Kulübü yöneticliği için artık misyonunuzu tamamladığınızın sizde farkındasınız, alacaklarınızı !!! alamayacağınızı sizde en az benim kadar biliyorsunuz. Kimsenin Beykoz Spor'luluğunu sorgulaycak halim yok. Ama bırakmazsanız üzerinize yapışmış bu yaftalar yüzünden Benim hayattaki en değerli varlığım zarar görüyor. 5 Ekimde yapılacak Beykoz Spor Kulübü Yardım gecesi için davetiye satma çabanız takdire şayan ama nafile. Bu zarar nedeniyle çok açık söyleyim Sizi Öldürmeyi düşünüyorum !!!
Şimdi size bir denklem bırakıyorum, ben yapacaklarımı yaparken siz bunları çözedurun....
* İstifa diye bağırırsanız; Takıma zarar veren, yönetim aleyhtarları yüzünden mamalanan birisi durumuna düşersiniz
* İstifa diye bağırmazsanız ; Yönetim sizi mamalamıştır.
* Kendi iradenizle Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'e takım hakkında soru sormak isterseniz, sizi Beykoz Spor Kulübü Başkanı Zeki Aksu göndermiştir.
* Beykoz Kaymakamı Sayın Aydın Ergün'e Beykoz Spor Kulübü ile ilgili insanlar sadece Beykoz Meydanından Yalıköye kadar olan insanlar değil, yanlış düşünüyor derseniz, hele bunu biraz yüksek sesle veya bir kaç kişi derseniz, yanlış anlaşılabilirsiniz ve soluğu karakolda ifade verirken alabilirsiniz.
* Eski Beykoz Emniyet Amiri Tahir Aslan Beykoz'da görev yapmasının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hala Ben Beykoz Spor'luyum diyebilir, fakat mevcut Emniyet Amirlerinden birisi tutupda sizi en alt amatör kümeye kadar düşüreceğim diyebilir.
* Kendi cebinizden yaptığının Deplasmanlarda, mevcut şehre tek sefer olan uçakta Futbolcularla aynı uçakta dönerseniz, uçak biletinizi Sayın Zeki Aksu almıştır.
Ben kararımı verdim, yapacaklarımı da Boğazın Yargıçları adına değil kimliğinde Beykoz yazan birisinin takımının durumuna çok üzüldüğü için yapacağını da söyleyeyim. Çünkü yapacaklarım Boğazın Yargıçları'nın misyonunda ve kitabında yazmaz bu yapacaklarım!!!
0 yorum:
Yorum Gönder